2020-2021 Dönemi Burslar hakkında önemli duyuru...
 
 
 
 
 
 

E- Devlet Sistemi
Namaz Vakitleri
Seçmen Bilgileri 
Resmi Gazete
Motorlu Taşıt Vergisi Sorgulama
 

devamı...



Babamdan oğluma...20.07.2007
Anasayfa  »  Yazarlar » Mahir Eyüboğlu »  Babamdan oğluma...20.07.2007

 

Mahir EYÜBOĞLU
Eğitimci
İletişimci - Yazar

Şöyle dönüp yılların ötesine bir bakıyorum. Anne, babamla benim aramda sosyal, ekonomik ve kültürel yaşam olarak, pek fazla fark yoktu. Paylaştığımız değerler arasında büyük oranda bezerlikler vardı. Yememizden, içmemize, oturduğumuz evden, zevk aldığımız çocukluk oyunlarına kadar… Babam bize ahlaki değerleri yüklerken bile, kendi yaşamından, örnekler verirdi, biz bunları hiç yadırgamazdık. Pay ve paydalarımızda ortak noktalar çoktu Pek çoğunu, biraz geliştirerek oğluma kızlarıma aktarmaya çalışıyorum. Çocuklarımla benim aramda; sosyal, ekonomik, kültürel değerler olarak ne kadar çok fark olduğunu da görüyorum. Bu, uçurumlaşmış farklılıkları, ahlâki değer yargılarından en az fire verecek şekilde kapatmaya çalışıyorum. Bir eğitimci ve bir iletişimci olarak, çocuklarımdan hamd olsun çok memnunum.

Onlar ana baba olarak bizi memnun ediyorlar, Allah da onları memnun etsin inşaallah.

Eğer, doğru bilgiyi, doğru zamanda, doğru insanlara vermeyi öğrenirsek, sağlıklı ilişki ve iletişimler kurarız. Bunun tersi olan, yanlış bilgilerin kullanılması da sağlıksız ilişkileri oluşturur. Rahmetli babam ve annem:

"Doğruluk, bitip tükenmek bilmeyen bir hazinedir, onu kullananlar belki sarsılırlar ama asla yıkılmazlar" derlerdi.

Doğru, sağlıklı ve hasbi ilişki kuran insanı, vicdani değer yargıları destekler. Babam, "Vicdanından daima destek al. Vicdanının desteklemediği şeylerde hayır ve rahmet olmaz oğlum" derdi. Vicdanın makamı insan kalbidir. Ben de çocuklarıma diyorum ki;

"Kalbinizden destek ve kuvvet alın. Onun desteklediği şeylerde arayın huzuru, başarıyı ve mutluluğu. Değilse, farkında olmadan bile olsa, mutluluğunuzu belki başkalarının mutsuzluğu üzerine kurmaya kalkabilirsiniz. Aklınız izin verdiği halde, kalbiniz izin vermiyorsa o işi yapmayın."

İnsan bildiğinin efendisi bilmediğinin kölesidir. Öğrendiklerimi çocuklarıma da öğretmeye çalışıyorum. Köle gibi değil, iradesini hayırda kullanmasını bilen kul olmayı, konmuş kurallara uymayı öğrenmenin rahmetini, hem bu dünyada, hem de ahirette kazandıracağı şeyleri, öğrenirlerse efendi olacaklarını anlatıyorum.

Bana göre; en iyi anne baba, öğretmen, amir, patron v.s, kendisine rahat soru sorulabilen kişidir. Kendisiyle rahatça sağlıklı ilişki kurulabilen kişidir.

En önemlisi de sorulan sorulara, rahat ve doğru cevaplar verebilen insandır. Benim en güvendiğim insan; kendisine rahatça soru sorabildiğim ve sorularıma doğru cevaplar alabildiğim insan anamdır, babamdır.

O nedenle anne ve babamı hayatım boyunca en güvenilen insanlar olarak bildim. Çünkü onlara soramadığım sorularım olmamıştı. Babamla önce arkadaş, sonra baba oğul ilişkilerimiz vardı. Her sorunun her yerde sorulamayacağını önce anne- babamdan öğrenmiştim. Eğer sizlerin bu konuda bir endişesi varsa bilin ki; ya size karşınızdaki rahat sorular soramıyor demektir.

Çocuklar daima öğrenme veya bilgilenme soruları sorarlar. Verilen her doğru cevaplar, onların, cevap verene güvenini artırır. Yanlış ve baştan savma verilen cevaplar, önce tereddütleri, sonra vesvese dediğimiz şüpheleri ve bir zaman sonra da güvensizliği doğurur.

İlişkilerde güvensizlik doğdu mu, arkasından bir sürü olumsuz davranışlar da doğmaya başlar.

Eğer sağlıklı ve sürekli, pozitif enerjisi yüksek, kalıcı ve huzur veren ilişkilere imza atmak istiyorsak, önce karşımızdaki kişi hakkında var olan hor görüleri temizlememiz gerekir. Keza biz de, karşımızdaki kişiye hor görülere sebep olacak tavır ve davranışlardan, kaçınmalıyız.

Hor görüleri temizlemeden, hoş görülerle buluşamayız.

Başarılı birine sormuşlar;

" Başarınızı neye borçlusunuz?"

Adam:"Doğru kararlar almaya.

"Doğru karalarınızı neye borçlusunuz?"

Adam; "Tecrübelerime"

"Peki tecrübelerinizi neye borçlusunuz?"

" Yanlış kararlarıma…"

Ben de diyorum ki " her ders bir tecrübedir, ne ders biter, ne de tecrübe."

Alabilene tabii…!

Çocukluğum, Beyşehir Gölünü besleyen ırmaklarda yüzmekle geçti. Kimi zaman boğulma tehlikeleri atlattım. Kimi zaman, boğulan çocukları kurtardım. Yüzmeyi çok severim. İyi de yüzerdim… Su dibinden dalarak giderdim…

Annem rahmetli yüzmeme güvenirdi ama, yine de kontrolü elinden bırakmazdı. Ama babam bana aşırı güvenirdi. Aralarındaki konuşmalardan anlardım ki, babam anneme:

"Kendi gayretiyle öğrenenler, öğrendikleri şeyi kolay kolay unutmazlar" derdi. Yıllar sonra, kendi gayretiyle öğrenmenin, güzel bir değer olduğunu gördüm. Ama yetmediğini anladım.

Çünkü; oğluma ve insanlara diyorum ki: "Çıraklığını yapmadığınız işin patronu olmayın. Çıraklığını, kendi başına yapanların çırası geç yanar ve çabuk söner. Çıraklığı iyi bir ustanın yanında yapanların çırası ise daima yanar."

Bunu bize Rabbimiz, Kur’anın da şöyle bildiriyor;

"Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? Bunu ancak temiz akıllı olanlar anlar"(zümer-39/9)

Efendimiz de; "Siz daima bilene danışınız ve bilenlerle meşveret (fikir alış verişinde bulununuz) ediniz" buyuruyorlar.

Ben de oğluma diyorum ki " Boğulmaktan korkanlar yüzmeyi öğrenemezler" "Korktuğunuz şeyin üstüne gidersen, galibiyetle tanışırsın, kaçarsan, mağlubiyetle buluşursun. Âlimin tenkidi, cahilin takdirinden daha hayırlıdır. Cahillerin yanında, atının kuyruğunu kesme, kimi uzun der kimi kısa. Unutma oğlum;

ASİL İNSAN İDARE EDER, ACİZ İNSAN ŞİKAYET EDER, CAHİL VE BASİT İNSAN İSE İFTİRA EDER."

Önce beynimizdeki olumsuz değerleri temizlemesini bilmeliyiz. Yani her zaman dediğim gibi, hor görülerden kurtulmadan hoş görülerle buluşamayız. Ön yargılar insanların, genelde yanılmalarına sebep olurlar. Üzmelere ve üzülmelere, hatta, sonunda altından kalkılması çok zor olan davranışlara dahi sebep olabilirler.

Ön yargılarla güzel ve sağlıklı ilişkiler kurulamaz. Mevlana Hz.leri,"Kusursuz dost arayan, dostsuz kalır" der. İlişkilerimizde elbette bizimde bir sürü kusurlarımızın olduğunu, olabileceğini kabul edeceğiz ki; karşımızdaki kişinin kusurlarını hoş görebilelim. Bunu yapabilmenin yolu renk körü olmaktan geçer.

Renk körü olan insanlar, herkesi kendi renginde görürler. Olgunluk başkasının dünyasında yaşamasını bilme sanatıdır. Başkasının dünyasında yer alamayanlar, dünyayı kendilerine dar edenlerdir.

Nice akılsızlar, güneşe kelepçe vurup, tutuklayıp, yargılamaya kalkarlar. Kelepçelerin enerjisi biter ama güneşin enerjisi bitmez.

Ey eline meşale verilen veya meşale alan kör insan. Meşalen ne kadar aydınlatırsa aydınlatsın, sen yine de dapbuk dubbuk yürürsün. Bu yürüyüşle tökezleyip düşmen kaçınılmazdır. Senin düşmen, ya kendini yakmana yahut da başkalarının yanmasına sebep olur. Bırak da meşaleyi, taşımasını bilenler taşısın ve aydınlatsın…!

Ey oğlum, imanı olmayan veya zayıf olan insanlar da böyledir. Özentileriyle kendilerini başkalarına beğendirme veya kabul ettirme yarışına girerler de, yaratanın ne diyeceğini, neyi beğenip, neyi beğenmeyeceğinin hesabını hiç yapmazlar. Çünkü yaratanla alış veriş etmesini bilmezler.

Karanlıkta olanlar, güneşi göremiyor diye, güneşi yok sayamayız. Gözü kör olan, güneşi göremiyorsa güneşin ne kabahati var. Karanlıklarda kendini yıldız gibi görenler, güneş çıktığı zaman kaybolurlar.

Ey oğul dostlarını; yolunu aydınlatanlardan, gönlünü ferahlatanlardan seç. Dinlerken dinlenen, duyunca düşünen, düşününce yapan ve yaptığını Allah rızası için yapanları, kendine dost seç.

Allah’ın beğendiğini hiç kimse beğenmese ne olur, sen beğen. Allah’ın beğenmediğini herkes beğense ne olur? Sen de beğenme.. Allah’ın ipine sarılanların ipi asla kopmaz. Yolun ve yönün yaratana dönük olduğu müddetçe, yolda ve karanlıkta kalmazsın. Nurlarla aydınlanmış ve aydınlatılmış bir dünya ve ahiret yolculuğu, dile ve iste.

Kendini seven herkesi sever, kendi hakkını koruyan herkesin hakkına saygı gösterir, kendine dost olanlar herkese dost olur. Dostluğun kadim (kalıcı) ve dostların Allah dostu olsun yavrum...

Allah için seven ve sevilenlere selam olsun,

Allah’ın selamı ve rahmeti hepimizin üzerine olsun inşaallah

Mahir Eyüboğlu 
Eğitimci-İletişimci-Yazar 
Aile Danışmanı



» Yorumlar
Listelenecek Kayıt Bulunamadı.


» Yorum Ekle
Ad Soyad :
Yorum :
Geri