2020-2021 Dönemi Burslar hakkında önemli duyuru...
 
 
 
 
 
 

E- Devlet Sistemi
Namaz Vakitleri
Seçmen Bilgileri 
Resmi Gazete
Motorlu Taşıt Vergisi Sorgulama
 

devamı...



Eğer Ramazan ayı bize...23.09.2007
Anasayfa  »  Yazarlar » Mahir Eyüboğlu »  Eğer Ramazan ayı bize...23.09.2007

Mahir EYÜBOĞLU
Eğitimci
İletişimci - Yazar

·   
En çok sevdiklerimizden; (Uykumuzdan, güzel yiyeceklerden ve içeceklerden, şehevi arzularımızdan, malımızdan sadaka ve zekatla; zamanımızdan ilim ve irfanla fedakârlık etmeyi,) 

·    Feda ettiğimiz kârların,  bize kat kat geri döneceğine inanmayı,

·    Bu inançla yaşamın her boyutunda ve her konuda sabır yüklenmeyi,

·    Kendimize ve başkalarına değer vermeyi,

·    Âşıklar gibi konuşmayı, arifler gibi susmayı,

·    Gönlümüzün cesaretiyle, nefsimizin esaretinden kurtulmayı,

·    Babadan oğla nasihat almayı,

·    Aldatanın bizden olmadığını,

·    Merhametimizi menfaatimizin önüne nasıl geçireceğimizi,

·    Kalbi nurlu, yüzü nurlu ve sözü nurlu güzel insan olmayı,

·    Yaratana dilekçe yazmayı,

·    İtiraz eden insan olmaktan, itaat eden insan olmaya geçmeyi,

·    Kendimizi beğenme veya beğenmeme hastalığından mutlaka kurtulmamız gerektiğini,

·   İstediğini söyleyenin, istemediğini duymaya mahkûm olduğunu,

·   Ağlamasını bilmeyenin, anlamasını bilmeyeceğini, aç kalmayanını açın halinden anlamayacağını,

·    Ramazan ayı içindeki beş bayramla bayramlaşmayı,

·    Hay’dan gelenin Hu’ya gideceğini,

·    Kalbine ve başka kalplere huzur vermeyi ve verdirmeyi,

·    Rahmetin; zahmetlere katlanmaktan doğacağını,

·    Allah ve Resulü ile nasıl dost olunacağını,

·   Diri, diri gömme veya gömülme hastalığına, neden yakalandığımızı ve nasıl kurtulacağımızı,

·    Aile içi sağlıklı ilişki ve iletişimlerin nasıl kurulduğunu ve nasıl korunacağını,

·    1.000 aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesinin rahmetini,

·    Kusur Bulma Hastalığımızdan nasıl korunacağımızı,

·    Yardımlaşma ile sevgilerin nasıl ortaya çıktığını,

·    Her insanın bir inci (birinci) ve bir halife olduğunu,

·    Harmanlama yaptığı hayatına, biraz çeki düzen vermesi gerektiğini,

·    Kendine, güzel gözlü (güzel bakan), güzel sözlü (güzel konuşanları) dost edinmesi gerektiğini,

·    Her şeyini kaybeden olsa da,  hayata yeniden başlamayı bilmesi gerektiğini,

·    Doğanı da öleni de su ile yıkadıklarını, su gibi temiz ve aranan olmayı ve Ramazanın rahmet suyuyla yıkanmasını,

·    Allah ve Resulüne değişmeyen, ancak artan bir sıcaklık içinde yaklaşmayı,

·    Kalp diliyle kalp kulağına fısıldamasını,

·    Anne ve babaya, sımsıcak bağlanmayı,

·    Sevdiklerimize gönül bahçesinden gül vermeyi, yoksa gülüvermeyi,

·    Korkulardan sevginin doğmayacağını,

·    Eline, beline ve diline sahip olmanın kurtuluş reçetesi olduğunu,

·    İslam şuurunda, bir kadın ve bir erkek olabilmeyi,

·    Geçmişin yorgun gönüllerine, sabah gibi doğmayı,

·    İlhami Beyle buluşup, ziyaretlere gitmeyi,

·    Ramazan sonrasında da aynı ahlâk üzere yaşamayı sürdürmeyi,

·   Hüner arayan göz kusur görmez, kusur arayan göz de hüner görmez deyip, kusur arayanın şeytani, hüner arayanın rahmani baktığını,

·    Yaptıklarıyla mutluluk yorgunluğu yaşamayı,

·   10’luk dev adamlar gibi iman ve itikat sahibi olmayı,

En önemlisi imanımızı icraata geçirip hiçliğimizi öğretebilmişse ne mutlu bize… Biz hakkıyla orucumuzu tutmuşuz ve işte o zaman Bayramı hak etmişiz demektir. İnsan için en güzel olan hak ettiğini kullanmaktır.  Hak ettiğimiz, nice güzel Ramazanlara ve nice güzel Bayramlara ulaşmak dilek ve dualarımla…

Mahir EYÜBOĞLU
mahireyuboglu@hotmail.com



» Yorumlar
Listelenecek Kayıt Bulunamadı.


» Yorum Ekle
Ad Soyad :
Yorum :
Geri